Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nce görülen davada 108 sanığın yargılanmasına, bugün devam edildi. Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki duruşma salonda sanıklar ve avukatları hazır bulundu. Tutuklu sanık Selahattin Demirtaş, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılırken, Sebahat Tuncel ve eski Diyarbakır Belediye Başkanı Gültan Kışanak duruşmada yer almadı. SEGBİS tutanaklarının yetişmemesi, sanık savunmalarının boyutu ve tüm delilleri beraber değerlendiren mahkeme heyeti, karar duruşmasının ilerleyen celselerde görüleceğini bildirdi. Söz alan Cumhuriyet Savcısı, 108 sanık hakkında ‘devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma’ suçundan yapılan yargılama neticesinde sanıkların mevcut hallerinin devam edilmesini talep etti. Ardından tutuklu sanık Demirtaş’a söz verildi. Demirtaş, “Herhangi bir söz talebim yok. Bütün arkadaşlarımın özgürlüğünü talep ediyorum” dedi.
Tutuklu sanıklar Alp Altınörs, Günay Kubilay, Dilek Yağlı ve İsmail Şengül de tahliyelerini talep etti. Söz alan sanık avukatları da müvekkillerinin uzun süredir tutuklu olduğunu, sağlık sorunlarıyla mücadele ettiklerini beyan ederek, tahliyelerini istedi. Avukat beyanları sırasında CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, mahkeme başkanından SEGBİS sistemi üzerinden dosyanın tutuklu sanığı Selahattin Demirtaş ile görüşme talebinde bulundu. Mahkeme Başkanı, usule aykırı olduğu gerekçesiyle bu talebi reddetti. Beyanların ardından sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verildi. Duruşma, 16 Mayıs’a ertelendi.
İDDİANAME
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 6- 8 Ekim 2014 tarihlerinde meydana gelen Kobani olaylarına ilişkin soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede terör örgütü PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin yanı sıra; HDP eski eş genel başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında bulunduğu 108 sanık hakkında çeşitli suçlardan 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 19 bin 680 yıl hapis cezası istendi. İddianamede, 37 maktul ve 2 bin 676 mağdur yer aldı. Sanıkların tamamı, Kobani olaylarını sorumlu düzeyde organize etmekle ve terör örgütünün talimat bütünlüğü içerisinde şiddeti sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp, terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmakla suçlandı. Örgüt yöneticisi olmakla da suçlanan sanıklar, tüm suçlardan da ayrı ayrı sorumlu tutuldu.
