Milyarder sanat koleksiyonerine 250 milyon Euro’luk para ve hapis cezası

Caravaggio, Picasso, Monet ve Rembrandt’ın başyapıtlarından oluşan devasa sanat koleksiyonuyla öne çıkan Guy Wildenstein sanat eserlerini ve mal varlığını Fransız hükümetinden saklamakla suçlanıyor.

Milyarder sanat tüccarı Guy Wildenstein’ı savcılar, Fransız vergi makamlarından sanat eserleri, mülkler, yarış atları gibi servetini oluşturan mal varlıklarını saklamakla suçluyor ve bir yıl hapis cezasıyla 250 milyon Euro para cezası talep ediyor.

EN KARMAŞIK VERGİ KAÇAKÇILIĞI

77 yaşındaki Wildenstein, Paris ve New York merkezli beş nesillik bir hanedanın reisi ve dolandırıcılık ve kara para aklama suçundan üçüncü davasıyla karşı karşıya. Savcılar, yirmi yıldır yaşananları ise modern Fransız tarihindeki en uzun ve en karmaşık vergi kaçakçılığı olarak niteliyor.

Milyarder hanedan reisi, ağır suçlamalarla karşı karşıya kalsa da aslında Galler Prensi iken Kral Charles ile polo oynayan aristokrat bir isim.

Guy, Alec ve Daniel Wildenstein…

Ne var ki Wildenstein, vergi otoritelerini Monet, Rembrandt, Picasso ve Caravaggio gibi sanatçıların eserlerinden onlarca yıldır uzak tutmakla suçlanıyor.

Söz konusu koleksiyonun ise 1870’lerde Nathan Wildenstein tarafından Fransa’da oluşturulmaya başlandığı ve sanığın babası Daniel Wildenstein tarafından genişletilip milyarlarca dolarlık bir servete dönüştüğü belirtiliyor.

İŞTE SUÇLAMALAR…

Aile, Daniel’in 2001’deki ölümünden sonra ödenmesi gereken Fransız miras vergilerinden kaçınmakla suçlanıyor. Ayrıca, Fransız maliye bakanlığı tarafından sekiz yıl önce uygulanan 550 milyon Euro’luk ayrı bir vergi cezasıyla da mücadele ediyor.

Koleksiyonlarında Caravaggio gibi ünlü isimlerin eserlerinin olduğu biliniyor ama aslında sahip oldukları koleksiyonun tam içeriği hakkında net bilgi verilmiyor.

New York’taki Wildenstein & Co’nun başkanı Wildenstein, mahkemeye vergi kaçakçılığı için kurulan tröstlerle hiçbir ilgisinin olmadığını ve danışmanları tarafından hiçbir zaman bir sorun olduğu konusunda uyarılmadığını söyledi.

ÜST SEVİYEDE GİZLİLİK…

New York Times’ın geçtiğimiz aylarda yayınladığı bir haberde de Wildenstein Ailesi mercek altına alınmış ve bu devasa servetin korunması için son derece katı gizlilik kurallarına uyulduğu belirtilmişti.

Aile belki tüm dünyanın tanıdığı popüler bir aile olmasa da sanat çevreleri ve aristokratlar arasında dikkat çeken bir aile. Ancak hayatları gizlilik içinde sürmüş.

Daniel Wildenstein ve oğlu Alec, 1965’te Yukarı Doğu Yakası’ndaki altı asırdır 43 parçaya ev sahipliği yapan heykel galerisinde.

Daniel Wildenstein yetiştirilirken servetin dışarıya çıkmaması için evlenmesi, çocuk sahibi olması ve hatta arkadaş edinmesini bile yasaklasa da bu yasaklar tam olarak başarılı olamamış. Ancak aynı katı kuralları kendi oğulları üzerinde uygulamaktan da geri kalmamış.

Tüm bu sır perdesini aralayan ve milyonlarca Euro’luk para cezalarının konuşulmasını sağlayan ise 2003 yılında, Guy ve Alec Wildenstein kardeşlerin, babalarının eski bir model olan dul eşi Sylvia Wildenstein ile girdikleri miras kavgası oluyor.

Alec Wildenstein ve ikinci eşi Liouba, 2004 yılında Fransa’daki şatolarında.

Sylvia Wildenstein, eşi Daniel’ı kaybettiğinde bir haraya sahip olur, atlarını çocukları gibi severken bir gün onlara üvey oğulları tarafından el konulduğunu öğrenir. Alec ve Guy, Daniel’in büyük bir borç içinde öldüğünü iddia ederek Sylvia’yı reddi mirasa teşvik ederler. Ardından da Sylvia’nın elindeki her şeyi almaya başlarlar.

Alec 2008’de hayatını kaybeder, Sylvia ise avukatıyla birlikte 2010’daki ölümüne kadar mirasını geri almak için mücadele eder. Ailenin gizli sırları da bu mücadele sırasında tek tek açığa çıkar.

Şimdiye kadar görülen en büyük ve en karmaşık vergi kaçakçılığı davası bu hafta sona erecek, karar ise bu yılın sonlarında açıklanacak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir