ABD’de üniversitelerdeki intifadayı tetikleyen, Columbia Üniversitesi’nde başlattıkları eylemlerle tüm dünyada ses getiren National Students for Justice in Palestine (Filistin’de Adalet İçin Öğrenciler, NSJP) grubunun yönetim kurulu üyesi Sean Eren Yeni Şafak’a konuştu. “Gazze’de yaşananlar Nekbe’nin devamıdır” diyen Eren, protestoların geleceği, üniversitelerden talepleri, aldıkları tehditler ve haklarında başlatılan karalama kampanyaları hakkında bilgi verdi. Kararlı olduklarını ve her ne olursa olsun devam edeceklerini kaydeden aktivist, “Soykırım duruncaya kadar buradayız” mesajı verdi.
Sözlerine “Gazze’de Filistin halkına yönelik soykırımı nedeniyle Siyonist devleti ve ABD’yi kınıyoruz” diyerek başlayan Eren, “Bu soykırım, 76 yıldır devam eden etnik temizlik ve baskı olan Nekbe’nin devamıdır. Hatta gerginliğin daha da tırmandırılmış hali. Altı ay boyunca yurt dışındaki Filistinliler, “İsrail” halkının tam desteğiyle ailelerinin soykırımcı işgal güçleri tarafından öldürülmesini, vahşice muamele görmesini ve açlığa mahkum edilmesini izlemek zorunda kaldılar” sözlerini kullandı. Ülkelerin İsrail ile senelerdir devam eden ilişkilerini eleştiren Eren, “Artık Siyonistler planlarını uygulamaya başladıklarına göre numara yapmaya gerek yok. Tüm uluslararası ilişkilerin ve ekonomik bağların kesilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Kendilerine verilen desteğin her geçen gün arttığına dikkat çeken aktivist, “Yeni NSJP birimleri ve farklı organizasyonlar her geçen gün üniversite kampüslerinin bir kısmını daha ele geçiriyor” dedi. Protestoların öğrencilerden halka yayılmaya başladığına dikkat çeken Eren, “Yerel halk üniversite kampanyalarına önemli destek verdi. Yüzlerce (bazen binlerce) insan kampları desteklemek ve kampüslerde konuşlu polislere direnmek için yürüyüş yaptı. Çoğu da yanımızdan ayrılmadı” ifadelerini kullandı.
Üniversitelerin ve yetkili mercîlerin protestolara verilen desteği azaltmak adına müzakere yalanını ortaya attığını belirten Eren, “Bazı üniversiteler müzakere etmeyi kabul etti. Fakat çoğu, öğrencilerin eylemlerini durdurmaya ikna etmek için yalan söyledi, bir kısmı da zaten öğrencilerin taleplerini kabul etmeyi açıkça reddetti” dedi. Bu durumun zamanla değişeceğini belirten hareket lideri, “Taleplerimiz karşılanana kadar eylemlerimiz artarak sürecek” sözlerini kullandı.
Taleplerimiz kabul edilene kadar üniversiteleri işgal etmeye, eylemler düzenlemeye, kurumların işleyişini aksatmaya devam edeceğiz” diyen Eren, “Yaz ayları bize güç verecek. Sayımız her geçen gün artıyor” sözleri ile eylemleri uzun vadeli planladıklarının sinyalini verdi. Üniversitelerin kendilerini er ya da geç dikkate alacağını kaydeden Eren, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Tüm üniversite yatırımlarının açıklanması, İsrail ile iş birliği yapan veya İsrail’e destek sağlayan tüm şirket ve kuruluşlarla anlaşmalardan çekilme, kampüsteki Filistinli, Arap ve Müslüman öğrenci ve öğretim üyelerinin korunması, Gazze’ye yönelik Siyonist saldırının bir soykırım olduğunun kamuya açık bir şekilde kabul edilmesi, Gazze’nin 16 yıllık ablukası ve Batı Şeria’nın işgalinin yasa dışı olduğunu kabul etmelerini ve siyonist devleti kınamalarını istiyoruz.”
Aşırı sağcı ve ABD’deki Siyonist grupların karalama kampanyaları ile kendilerini hedef aldığını belirten Eren, “Biz konuşurken Filistinli aileler sevdiklerini toplu mezarlardan çıkarıyor; erkekler, kadınlar ve çocuklar, Refah şehrine yönelik yaklaşan ABD destekli işgale karşı umutsuzca sığınak arıyor ve Gazze’nin kuzeyindeki Filistinliler, altıncı aydaki insan yapımı kıtlığa katlanıyor. ABD tarafından finanse edilen, askeri ve siyasi olarak desteklenen bir soykırımın ortasında antisemitizm hakkındaki temelsiz iddialarla meşgul olmayı reddediyoruz” diye konuştu. ABD halkının antisemitizm suçlamalarının içinin boş olduğunu fark ettiğini ifade eden yönetici, “Hükümet ve polis güçleri bizi yıldırmak için şiddete başvurdu ama işe yaramadı” ifadelerini kullandı.
NSJP’nin ülke genlinde yaklaşık 20 bin öğrenci lideri yüz binlerce destekçisi olduğunu kaydeden Eren, “Filistinlileri, Arapları, Müslümanları, Yahudileri, Yerli Amerikalıları, Siyah Amerikalıları, göçmenleri ve Amerikan toplumunun her kesiminden insanları dahil ediyoruz. Pek çok farklı kampüsteki öğretim üyesinin yanı sıra personel ve topluluk üyeleri de Öğrenci Hareketi’ni desteklemek için ayağa kalktı” sözlerini sarf etti. Ünlü simâların topluluğun tanıtılmasında çok fayda sağladığına dikkat çeken aktivist, “Ancak gücümüz halk kitlelerinden geliyor” dedi.
1968 Öğrenci Hareketi’nin önderlerinin kendilerine akıl hocalığı yaptığını kaydeden Eren, “Pek çok paralellik var. Hareketin büyükleri, stratejimizi şekillendirmeye yardımcı olmak için bizimle taktiklerini, başarılarını ve başarısızlıklarını paylaştılar” dedi. 1968’deki eylemlerden dersler çıkardıklarını belirten Eren, “Geçmişte bu eylemleri düzenleyenlerin başarısız olduğu yerlerden ders çıkarıp aynı yanlışlara düşmeyeceğiz. ABD’deki Filistinli Öğrenci Hareketi, tüm taleplerimiz karşılanana, Filistin halkı ve dünya Siyonizm’den ve ABD emperyalizminden kurtuluncaya kadar geri adım atmayacak. 68 eylemlerinin aksine biz başarılı olacağız” diye konuştu.