ESKİŞEHİR’de 6 yaşındaki Elif Nur’un ölümüyle ilgili yargılanan aile reddetti


ESKİŞEHİR’de Elif Nur Tiftik’in (6) annesi ve babası cezaevine girdikten sonra 2 kardeşi ile kaldıkları yakınlarının evinde rahatsızlanıp, götürüldüğü hastanede ölümüyle ilgili yargılanan halası Deniz Tiftik, amcası Sezer Tiftik ile babaannesi Cihangül Kurumlu (51), mahkemede suçlamaları reddetti. Mahkeme heyeti, aç bırakılarak ölümüne terk edildiği belirlenen Elif Nur’un kaldığı evin yeniden ve detaylı incelenmesine karar verdi.

Tepebaşı ilçesi Fevziçakmak Mahallesi’nde oturan Sibel-Gökhan Tiftik çifti, geçen yıl çeşitli suçlardan tutuklandı. Çocukları Elif Nur ile Y.T. (10) ve M.T. (13) ise halası Deniz Tiftik, amcası Sezer Tiftik ve babaannesi Cihangül Kurumlu’nun yaşadığı aynı mahalledeki eve bırakıldı. Elif Nur, 14 Aralık 2022’de evde rahatsızlandı. Solunum yetmezliği ve kusma şikayetiyle ambulansla Eskişehir Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Elif Nur, kurtarılamadı. Şüpheli görülen Elif Nur’un ölümüyle ilgili soruşturma başlatıldı. Çocukların yaşadığı evin sahibi olan hala Deniz Tiftik ile amca Sezer Tiftik, ‘çocuklara kötü muamele’ iddiasıyla gözaltına alınıp, tutuklandı. Elif Nur’un babaannesi Cihangül Kurumlu da 4 gün sonra yakalanıp, tutuklandı.

AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VE 16’ŞAR YIL HAPİS

Eskişehir Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamenin ardından Eskişehir 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3 şüpheli hakkında dava açıldı. İddianamede, Elif Nur’un halası Deniz Tiftik, amcası Sezer Tiftik ve babaannesi Cihangül Kurumlu hakkında Elif Nur’a yönelik ‘çocuğu canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, devlet korumasına alınan diğer 2 kardeşe yönelik de ‘eziyet’ suçlamasıyla 6 yıldan 16’şar yıla kadar hapis cezası istendi.

‘HİÇBİR ŞEY BİRBİRİNİ TUTMUYOR’

Davanın üçüncü duruşmasında Cihangül Kurumlu, Kayseri’den SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Deniz Tiftik Sakarya’dan getirilirken, başka suçtan tutuklu olan Sezer Tiftik de duruşmada yer aldı. Mahkemede kendisini savunan Sezer Tiftik, suçsuz olduğunu belirterek, “Yeğenlerim verdikleri her ifadede farklı şeyler söylemişler. Hiçbir birbirini tutmuyor. Benim bu olayla ilgili yok, suçlamayı kabul etmiyorum” dedi.

‘ÇOCUKLARA BAKMIYORDUM’

Cihangül Kurumlu da suçlamayı kabul etmeyerek, “Çocuklara bakmıyordum, olayın benle bir alakası yok. Eski eşime nafaka davası açtığım için bana iftira atıyor. Torunumun öldüğünü bile sonradan öğrendim. O evde kalmıyordum, çocuklarla ilgili bir sorumluluğum da yoktu. Uzun süredir tutukluyum, tahliyemi istiyorum” diye konuştu.

Deniz Tiftik de çocuklara eziyet iddiasını reddedip, “Suçsuzum, uzun süredir tutukluyum. Tahliyemi isterim” dedi.

Mahkeme heyeti, aç bırakılarak ölümüne terk edildiği belirlenen Elif Nur’un kaldığı halası Deniz Tiftik’in evi ve çevresinin yeniden ve detaylı bir şekilde incelenmesine, sanıkların da tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İDDİANAMEDEN DETAYLAR

İddianamede yer alan İstanbul Adli Tıp Kurumu 1’inci Adli Tıp İhtisas Kurulu raporuna göre, Elif Nur’un fiziksel istismarın yanı sıra ölümünün uzun süreli beslenme yetersizliğine bağlı meydana geldiği belirlendi. Ayrıca şüphelilerin çocuklara bakmak için sosyal yardım parası aldığı belirtilen iddianamede, şu ifadeler kullanıldı:

“Şüphelilerin Elif Nur Tiftik ve mağdurlar M. ve Y.’nin bakımını üstlendikleri, hatta bakımları nedeniyle sosyal yardım aldıkları, ancak maktul ve mağdurların insani şartlarda ve insani koşullarda yaşamadıkları, çatı arasında, soğuk bir ortamda, eşyasız, çocukların fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun olmayan koşullarda yaşadıkları, ayrıca odadan ayrılmalarına engel olacak şekilde kapıya çan bağlamak suretiyle kapının açılmasından şüphelilerin haberdar oldukları mağdur çocukların ve maktulün günlerce ve hatta haftalarca herhangi bir besin maddesi yemeden çatı arasında kaldıkları tespit edildi.”

YAŞANTILARINA DEVAM ETMİŞLER

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Adli Tıp Kurumu Bölümü’nden alınan raporda, diğer 2 kardeşin de yaşıtlarına göre yeterince beslenmedikleri ve gelişim geriliklerinin olduğu bilgisine yer verilen iddianamede, “Şüphelilerin çocukların durumuna aldırış etmeyen yaşantılarına devam ettikleri, kendileri uygun ortamda ve yeterli beslenme imkanı bulmuş iken maktul ve mağdurları bu imkanlardan bilerek mahrum ettikleri, işledikleri suç nedeniyle şüphelilerin kanunda öngörülen cezanın en üst sınırından cezalandırılmaları gerektiği, yine şüphelilerin maktulün kardeşleri mağdurlara karşı ise çocuğa eziyet suçlarını işlediklerine ilişkin haklarında kamu davası açmaya yeterlilikte delil ve kanaat oluştuğu” ifadeleri yer aldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir